Tebliğ Başvuruları Sona Ermiştir.
|
|
SAKIN İNCİTME BİR CÂNI YIKARSIN ARŞ-I RAHMÂN'I
Mahluku halk eden Allah Kitab göndermişdir vallah Daim de "amentü billah" Her amelin olsun lillah Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Bilirsin ki Allah vardır İslam'a imanı yardır Bu dünya fani bir dârdır Ahiret dâr-ı karardır Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Tasdik eyledin Kur'an'i Tevhid eyledin Rahman'i Nar-ı cehîme imani Vardır kıyamet divani Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Bilirsin, haram helali Bilirsin sevab vebali Aman olma lâ-übâli Terk eyle boş kîl u kaali Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Bu dünya seni terk eder Devletin hep elden gider Ölüm bir gün kabre güder Biri sürer biri yeder Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Ağ tüylerin nişan olur Ölümün kehkeşan olur Vücudun perişan olur Gözlerin hûn-feşân olur Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Adalet et umûrunda Namazın kıl huzurunda Şakir-i din südurunda Rahat eyle kubûrunda Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Nisvane merhamet eyle Anlara lutf ile söyle Etfal ile de ol öyle Şeri'atin yolu böyle Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Herkese münasib emr et Layık olmayanı terk et Gücün yetdiğine emr et Resul-Ullah yoluna get Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Ol fakir ki yüzen bakar Gözlerinin yaşı akar Mü'min olan kalb mi yıkar Boynuna la'net mi takar Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Herkese münasib emr et Layık olmayanı terk et Gücün yetdiğine emr et Resul-Ullah yoluna get Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Kimsenin gönlünü kırma Sakın harama el urma Bir ferdin aybını görme Günah meclisinde durma Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Ziyankar adüvv-Ullah'dır Zalimin hasmı Allah'dır İslam hasbeten lillahdır Bu emr-i Resul-Ullah'dır Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
İhtiyara eyle hurmet Sabîlere kıl merhamet Misafire sarf et ni'met Allah'dan istersen rahmet Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
Komşulara hayırhah ol Ahvallarından agah ol İnsanlık eyle bir şah ol LUTFİ makbûl-i dergah ol Sakın incitme bir cani Yıkarsın arş-ı Rahman'i
DERD EHLİNE MÜŞTAK OLUR
Derd ehline müştak olur Mevla'sının merhameti Üzerine nazil olur Hazret-i Hakk'ın rahmeti
Derd ehlini sever Hudâ Vakt- i kerem eyler edâ Kalbi dolar nûr-i Hüdâ Zevk ile eyler ülfeti
Dertdir deva mü'minlere Mevla'sına âmillere Yüz süregör zeminlere Hamd ü senâya hizmeti
Bir gün eder Rahman'ımız Derdimize dermânımız Elbet gelür Lokman'ımız Eyler devâya himmeti
Mevla Kerim'dir etme gam Mübtelâdır ibn-i Âdem Zikreyle Hakk'ı dem-be-dem Kıl Mevlâ'ya mehabbeti
Mevlâ ile eyler bazar Merhameti hadden hezâr Elbet geçer bu rüzgâr LUTFİ eyle münâcâtı
ERZURUM DESTANI
Erzurum kilidi mülki mülk-i İslam'ın Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum Erzurum derbendi ehl-i imanın Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum.
Gayet şecâ'atli erler var idi Nisâsi ricâli hayâdar idi Edebli arkânlı bir diyâr idi Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Göl yerinde elbet sular bulunur Yine vardır detü ümid olunur Yine bugün bin bahaya alınır Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Hamdü-lillah metin İslâları var Fakire za'ife ihsanları var Külbe-i gönülde imanları var Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Hayrat hasenatlı erleri vardır Hayr u bereketli güzel diyârdır Seyretsen âlemi bu âşikârdır Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Müşkil halleyleyen uleması var Saha bahşeyleyen fuzalâsı var Şöhret-şiâr yine küberâsı var Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Seherlerde müeziinler nidâsı Halkalarda muvahhidler sedâsı Ne güzeldir zikr-Ullah'ın edâsı Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum Vâizleri kürsüleri bezetmiş Cândan geçmiş emr-Ullah'ı gözetmiş Allah içün sohbetini uzatmış Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Ramazan'da bir âli-şân ederler O şehr-i sıyâmı zi-şâh ederler Fakirler gönlünü gülşen ederler Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Civânlar pirlere hürmet ederler Duâsın alağa gayret ederler Ramazan'da güzel hürmet ederler Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Rabb'im beldemize merhamet ede Ahâlisi râh-i Mevlâ'ya gide Enbiyâ evliyâ bir nimet ede Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Doğa kalbimize nür-i hidâyet Sâbık ola sâbit ola sa'âdet Ol zeman bulunur baki selamet Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Binlerce bin medfun evliyası var Zâhir bâtın nice asfiyâsı var Feyz ü berekât-i Kibriyâ'sı var Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Dilerem keremi Kerim'den elbet Rabbim ede Erzurum'a merhamet Halkeyleye Rabbim bir âli himmet Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
İnsaf merhametle kalbimizi dola Gettiğimiz tarik şeri'at ola Kalbimiz envâr-ı ma'rifet dola Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Bir kul günâhına tevbe ederse Sadıkane o dergaha giderse Afvolur günahı her ne kadarsa Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Dilerem daima kân-ı keremden Kaldırmaya nur-i irfân didemden Bizi halâs ede derd-i veremden Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Binbir hatim nur-ı arşı doldurmuş Bela musibeti yerden kaldırmış Düşmanları kahreylemiş öldürmüş Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Rabbim hıfzeyleye düşman şerrinden Gazab göstermeye berr ü bahrinden Hususa ki Erzurum'un şehrinden Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Kalblerine dolsun feyz-i Rabbâni Ahâlisi bulsun rahm-i Rahmâni Lutfi Erzurum'dan gördün İhsânı Mevlâ'ya emanet olsun Erzurum
Ahiri Ölümdür Ne Hayaldesin..
İster iskender ol serîr üstünde Ahiri ölümdür ne hayaldesin İster Süleyman ol mühür destinde Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Hayder dibi zülfikar takın İster isa gibi düşmandan sakın İsterse sefine bahre bırakın Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster allar giyin mihr-i zeman ol İster güneş gibi dar'ül-eman ol İsterse kamer-veş şeh-i şadan ol Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İsterse devletin Harün'e dönsün İsterse hazinen Karün'e dönsün İsterse servetin Haman'e donsun Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster taze güller gibi olsun evladın Serv-i kad nev-civan olsun ahfadın Dünyaya şan versin nam-ı cedadın Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Cemşid gibi zer-tacın olsun İster Rüstem gibi minhacın olsun İster güneş gibi siracın olsun Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Husrev gibi günde bir divan İster Kisra gibi yap eli eyvan İster Keyser gibi sür sen de devran Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Halid gibi üstüvar olsan İster Hamza gibi şehsüvar olsan İster Mıkdad gibi nev-civan olsan Ahiri ölümdür ne hayaldesin
İster Hasen gibi evlad-ı Nebi İster Huseyin gibi sultan çelebi LUTFÎYA hiç gezme Şam u Halebi Ahiri ölümdür ne hayaldesin CAN BULA CANANINI
Mevla bizi afvede Gör ne güzel ıyd olur Cürmü hatalar gide Bayram o bayram olur
Ganiler ede kerem Ref ola derd-i verem Sahi ola muhterem Bayram o bayram olur
Merhamet ede Rahim Dermanı vere Hakim Lutfede lutfi kadim Bayram o bayram olur
Nuri hidayet dola Dilde hidayet bula Nasırın Allah ola Bayram o bayram olur
Feyzi muhabbeti hak Nuri hidayet siyak Cenneti ala durak Bayram o bayram olur
Tevhid ede zevk ile Hakkı seve şevk ile Tasdik inerse dile Bayram o bayram olur
Hakk'ı seven merd-i şir Kalbi olur müstenir Allah ola dest-gir Bayram o bayram olur
LÜTFİ'ye lutf u kerem Dahili babı harem Daima Allah direm Bayram o bayram olur
KIYAMET DESTANI
Mahkeme-i kübra Ruz-ı Kıyam'da Ehya eder Allah emvat olanı Ruz-i ceza Hak'dır kalma niyamda Hakim-i yevm-id-din kurar divanı
Kurb-i Kıyametde çıkar ruzigar Kaldırır dağları kalmaz kûhisar Görünür mağribden maşrık aşikar Dağ taş eşcarın kalmaz nişanı
Müddet hitamında İsrafil sûru Urunca kaldırır emvatı geru Ehyâ eder Allah ehl-i kuburu Mevcud olur olan türabda fani
Asumandan melekleri indirir Bin bir ayak bir ayağa bindirir İslam olan çerağını yandırır Mü’minin destini tutar imanı
Cibril’e emr olur ol Ahmed'imi Hürmet ile kaldır Muhammed'imi Tâc, hulle, burak götür sermedi Devlet ü izzetin oldur Hakani
İzz ü nazla Muhammed'i kaldırır Şan u şerafetin halka bildirir Nur-i paki mahşer yerin doldurur Gark olur envare mahşer meydanı
Server-i enbiya Ahmed-i Muhtar Hizmetin Cebrail etmiş ihtiyar Ümmet olan efrad olmuş bahtiyar Muhammed'dir şefa'atin ummani
Cebrail’den evvel ümmetin sorar Evlâdından evvel ümmetin arar Haber alamayınca eylemez karar Göster ya Cebrail ümmetim hani
Kaldırınca Kudret ehl-i kuburu Bir azim meydandır mahşerin yeri Hayret eder ins ü cinnin her biri Derler bu şiddetin nedir imkâni
Yevm-i Kıyametde ins ü cin kalkar Güneş kârib olur başları yakar Mü’min kâfir biri birine bakar İslam bulur zıll-ı arş-ı Rahmani
İns ü cin kabirden kalkarlar uryan Dökerler kanlı yaş gözleri giryan Başlarında güneş ciğerler büryan Siyah vücud olur Hakk'ın düşmani
Nisâ ricâl birbirini görmezler Yanındaki kimdir anı bilmezler Birbirinin ahvâlini sormazlar Ol gün heybet sarar cinn ü insanı
Gözlerinin yaşı olur bir derya Ol deryada kopar büyük vaveyla İns i cine katar urunca dalga Bahr-i umman olur mahşer meydanı
Taraf-ı Rahman’dan buyrulur ferman Enbiyâ, evliyâ görmesin buhran Buyursunlar, arşın altında sultan Olsunlar, görsünler rahm-i Rahman'ı
Arş altında varır saf saf dururlar Enbiyalar ümmetlerin görürler Kafir İslam mahlut dalga ururlar Gözlerler ne olur Hakk'ın fermanı
Hakim-i Kıyamet Zü'l-Celal Allah Emr eder defterler verilir vallah Herkes kitabını okurlar billah Melekler yazmamış fazla noksanı
Cibril'i evvela ister hesaba Bir noksan ettin mi Yüz Dört Kitab'a Cebrail ol zeman gelir şitaba Enbiyalardan sor etsün beyanı
Enbiyayı bir bir hesaba ister Cibril'den aldığın kitabı göster Enbiya olunca sadakat-küster Emr olur getürün alim olanı
Ulemayı bir bir arar tararlar Emr-Ullah'ı söyledin mi sorarlar Cahili alime şahid tutarlar Size dediler mi emr-i fermanı
Ulema enbiya ümenasıdır Ümera kitabın hudemasıdır Biri yek diğerin şürekasıdır Etmeye hiçbiri Hakk'ı kitmani
Emr olur amirler gelür huzura Kitab ile hükmettiz mi umura İsbatın şahidin getir huzura Şeri'ate etmedizse noksanı
Olmuşduz kullara dünyada amir Var idi elinde Kitab-ı Münir İman İslam ile kalbin müstenir Kur'an ile yürüttün mü fermanı
Adl-i merhametle oldun mu amil İcra-i Şeri'at sa'yinde kamil Kitab-Ullah her bir umura şamil Mukteda ettin mi ilm ü irfanı
Ağniyayı ister Cenab-ı Allah Dedin mi dünyada El-Mülkü Lillah Emr-Ullah'a eyledin mi eyvallah Zekat verdin ise buldun emanı
Fukaralar yüzünüze bakardı Gözlerinden kanlı yaşlar akardı Zekat ver diyemez senden korkardı Gördüler mi sende Havf-ı Rabbani
Yevm-i Kıyametde Kadir u Kayyûm Hisâb görür etmez bir hakkı mektum Hakkın alır o gün zalimden mazlum Yürüdür adalet Zat-ı Sübhani
Ehl-i mahşer o gün gelir hisaba İman eylediz mi yüz dört kitaba Tâlib oldunuz mu fehm-i hitaba Gösterin gönlüzde kâmil imani
Savm u salat Hacc u Zekat sorarlar Tevhîd u tasdik de sebat ararlar Hesâb görür kılı kıldan yararlar Mü’min ister kurtarmağa bu canı
Namazın kıldın mı yüzün yerlerde Eyledin mi niyaz ya seherlerde Ettin mi ibadet bahr ü berlerde Göster gönlündeki nur-i irfani
Kitabı, Sünneti tasdik ettin mi Helâli, haramı tefrik ettin mi Her umurun şer'a tatbik ettin mi Tuttun mu dünyada rah-i Rahmani
Herkesin esrarı zahir olunca Kişi etdiğini bir bir bulunca Havf ü haşyet mahşer yeri dolunca Ararlar sorarlar Dar-ul-emanı
Derler kimden olur bu derde derman Kim olur bizlere ola bir Lokman İstirham eyleye Rahim'den Rahman Feth eyleye Fettah bab-ı gufrani
Giderler Adem'e Nuh'a iltica Ederler Musa'ya Halil'e reca Bugün derler Muhammed'dir mülteca Enbiya-Ullah'ın pir ü civanı
Derler gelin Muhammed'e varalım Rahmet-lil-alemin'i görelim Nedir derdimize derman soralım Ne emreder şefa'atin ummani
Zar-ı zebun öyle giryan giderler Eman Ya Muhammed feryad ederler Sana kurban olsun ümm ü pederler Seni dedik geldik Ey Kerem-kâni
Habib-i Kibriya sensin Ya Ahmed Sultan-ı enbiya Zat-ı Muhammed Bizi kabul eyle bi-hakk-ı Ehad Her ne kadar ettik ise ısyanı
Red eyleme bizi küffara karşu Terkimizi verme ağyara karşu Biz mefrur olmuşuz Settar'e karşu Bırakmayız bugün biz bu damanı
Ümmetin görünce bu halde Ahmed Olur bi-ihtiyar Zat-ı Muhammed Merhamet deryası meded Ya Samed Merhamet gözlerem merhamet-kâni
Yerlere yüzün kor Mahbub-i Mevla İnd-Allah'da kadri şani mu'alla Matla’-ı merkez-i nur-i tecella Ezelden ebede dağılmış şanı
Makam-ı Mahmud'da edince kıyam Enbiya evliya eyler istirham Rikâbında yürür rical-i kiram Neşreder mahşere rîh-i Rahmani
Sağ yanında ağlar Sıddik-ı Ekber Ömer beraberce adalet-küster Osman-ı Zinnureyn zat-ı mu'teber Aliyy-ül-Mürteza Hakk'ın arslanı
Fatimet-üz-Zehra ciğer-hûn olur Hasen'le Huseyn ceddini bulur Bizleri feda kıl ya Rabbi n'olur Ümmet-i Ceddimiz bulsun emânı
Emr eder varalım Arş-ı Rahman'e Sağında duralım niyaz-mendane Secdeler edelim Zat-ı Sübhane Dileyelim Hak'dan ehl-i ısyanı
Yüz tutar dergâhe eyler niyazı Huzûr-i İzzet'de sarf eder nazı Mü’min olanların ol çare-sâzı Sarf-ı merhametin geldi zemanı
Ağlar Habib-Ullah ciğerler yanar Cebrail başında pervane döner Gözleri yaşından cehennem söner Yâ Rabbi ver ümmetime cinânı
Emreder Zü'l-Celal nedir muradın Kabul etdim şefa'atin iradın İstediğin kadar verdim efradın Sûre-i Duha'da ettim beyanı
Cebrail kaldırır secdeden başın Lutf u merhametle siler göz yaşın Der ki Ya Muhammed nedir talaşın Allah afv eyledi mü'min olanı
Emr eder Cibril'e kaldır Liva'yı Livadarlık içün bul Mürteza'yı Haber-dar eyle gel hep enbiyayı Görünsün risalet gül-gülistanı
Evliya-Ullah'dır üstad-ı Ümmet Dünyada etdiler ümmete himmet Bugünde etmekdir etmek merhamet Rahim’e rahmetler merhamet-kâni
Enbiyaya evliyaya hitabı Eder Habib-Ullah eyler şitabı Emr eder ki bugün verin cevabı Gözler dermandeler bizden dermanı
Dünyada bizleri sena ettiler Salat ü selamlar ile gettiler Takdis ü tardiye terhim ettiler Bugün lazım mükafatın imkâni
Evliya enbiya beraberince İltica eylerler inceden ince Dergah-ı izzete niyaz ,edince Doldurur iltica Arş-ı Rahmâni
Ebvab-ı merhamet açılır ol an Rahmet-i Rahman'a bulurlar meydan Şad u handan olur hep ehl-i iman Kerem eder Kerim keremdir şânı
Emr eder Liva-ül-hamd'i Zü'l-Celal Ab-ı Kevser akar zirinde zülal Enbiya evliya eyler istikbal Ali'dir saki-i Kevser-feşani
Emr olur ayrılsın kafir mü'minden Tefrik olsun bugün hain eminden Firkateyn çekilsün mahşer yerinden Herkesi gözlüyor kendi mekâni
Bu emri duyunca kafirler bakar İslamlar yüzüne ciğerler yakar Münafıkın gözlerinden kan akar Görünce devlet-i ehl-i imânı
Küfr ile birlikde iman olur mu İslam kafir bir hanede kalır mı İki ezdad bir arada olur mu Herkese layıkdır kendi akranı
Feryad eder küffar nare gidince Merhametden kat'-ı ümid edince Zebani1er cehenneme yedince Ahz ederler giribân-ı şeytanı
Niçün bizi hevalarda gezdirdin Batıl iğva ile bizi azdırdın Küffar defterine ahir yazdırdın Gözümüzden aldın nur-i irfânı
Kafirlere Şeytan verir cevabı Size geldi Hakk'ın yüz dört kitabı Enbiya ulema etdi hitabı Gözler gördü günden ayan bürhânı
Güneş gibi zahir idi Hakk size Göstermişdi Hakk kendini her göze Resûller gösterdi mu'cizat size Bilerek terk etdiz rah-ı Rahmâni
Bu kadar enbiya kitab-ı Rahman Bâ-husus getirdi Muhammed Kur'an Hak zahir göründü etmediz iman Hiç ta'yib etmeyin mel'un şeytanı
Kafirleri bölük bölük bölerler Zebaniler cehenneme sürerler Size resül gelmedi mi sorarlar Derler tekzib ettik resul olanı
Kafirler islam’dan tefrik olunca Küffar gidüp cehenneme dolunca Mü'min olan birbirini bulunca Gelir bulur iki cihan sultanı
Ümmetini görür Habib-i Rahman Mağfiret eylemiş Cenab-ı Sübhan Şad u handan olur ol zeman Sultan Cem' eder başına ümmet olanı
Fakr-ı hale sabır olan ümmetler Kerem-i Kerim'den bulur devletler Kazaya rızaya eden himmetler Verilir Firdevs'in bağ u bostânı
Getürüp Liva-ül-hamd'i kururlar Ehl-i İslam etrafını sararlar Kafirler de ağlayarak sorarlar Bize ne emr eder merhamet-kâni
Makam makam enbiyalar gelirler Evliyalar zümre zümre olurlar Cümlesi Liva-ül-hamd'i bulurlar Seyr eder görürler Sırat Mizânı
Sıratın başına varınca Ahmed Ümmetini görür ağlar Muhammed Enbiya evliya derler Ya Samed Sen selamet eyle ehl-i imanı
"Sellim sellim" dua eder Muhammed Ümmeti önünde gider Muhammed Ümmetimi sakla aman Ya Samed Kerim'sin kerem et ey kerem-kâni
Muhammed ümmetin almış destine Nâr ne eder Muhammed'in dostuna Sırat sefinedir nârın üstüne Muhammed'dir sefinenin kaptanı
Enbiya evliya du'aya başlar Gözlerinden akar dürdane yaşlar Aman Allah söyler cümle yoldaşlar Sükû-i Sıratdan diler amanı
Açılır sancaklar yürür enbiya Sırat üstünde cümle evliya Ağlar gözle o Habib-i Kibriya Ümmetini hıfz eyleye Sübhâni
Fettah-ı Kadim'den feth-i bab olur Duay-ı Muhammed müstecab olur Enbiya evliya kâm-yâb olur Selamet görürler ehl-i imâni
Mukaddem Liva-ül-hamd ile Hayder Ehl-i se'adete piş-rev gider Emreder Muhammed Sıddîk-i Ekber Bu ümmetin oldur bab-ı imâni
Kerim ü Kadim'in lütf u rahmeti Tutarlar tarık-ı bab-ı cenneti Bir nehr-i hayatda Hakk'ın rahmeti Çimerler olurlar gayet nuranî
Pîrler civan olur otuzikişer Yaşında bir baki hayata düşer Kevserler içerler ebna-yı beşer Hulleler giyerler dürr ü mercânı
Liva-i Muhammed sekiz cenneti Hayrete bırakır Liva heybeti Görünce şeref ü şan u şevketi Bûs eder kademin arşın bevvâbı
Görülür Livalar cennet sökülür Cennet ehli istikbale dökülür Kafirler de görür kaddi bükülür Cemal-i Muhammed nur gülistânı
Ebvab-ı cennetler açılmış gözler Muhammed'e kurban yerlerde yüzler Enbiya evliya hep anı gözler Muktedadır iki cihan sultânı
Bezenmiş cennetler bâ-emr-i Mevla
Muhammed'e ferman eder Te'ala Miftahı cennetin sendedir hala Feth eyle habibim bab-ı cinânı
Melekler de saf saf selam dururlar Ta'zım ile bir bir selam verirler Mihr-i ma'rifeti doğmuş görürler Rikabında yürür cennet ridvânı
Livalar dayanır bab-ı cennete Erişirler kurb-i dar-ı rahmete Müyesser olurlar baki devlete Habib-Ullah açar bab-ı cinânı
Cennete Muhammed dahil olunca Enbiya evliya vasıl olunca Ümmet-i enbiya bir bir dolunca Safa geldin ider merhamet-kâni
Huri gılman vildan hüddam-ı cennet Iyd-i ekber olur canlara minnet Doğar dilden dile mihr-i mehabbet İçerler kevser-i feyz-i Rabbâni
Liva-ül-hamd ile Hayder-i Kerrar Zir-i Livasında Ahmed-i Muhtar Cennet-i Adin'de edince karar Olur taht-gâhı nur-i Rabbâni
Selam verir Muhammed'e bir Allah Müşterek selam da enbiya-Ullah Bu selama dahil mü'min-i billah Sen seyreyle bu kıymet-i imânı
Evvel gelir Cibril eyler ziyaret Ta'zim-i azimle verir beşaret Her ne emreylersen eyle işaret Hadimin Cibril'dir buyur fermanı
Cenab-ı zü'l-Celal ehl-i cenneti Cennete doldurdu etdi minneti Bu merhamet Muhammed'in hurmeti Erişir mü'mine ile imanı
Cennet-i Adin'de makam-ı Mahmûd Ziyarete gelür enbiya mevcûd Güneş-veş meydanda Muhammed meşhûd Neşr-i züvvar eder rih-ı Rahmâni
İman islam ile müşerref olan Esrar-ı tevhidin zevkîni duyan Nûr-i basiretle bu dersi alan Bu dînin yolunda verir bu canı
Îman eyleyenler bugün Kur'an'a Rabbimdir diyenler zat-ı Rahman'e İnkıyad eylemek gerek fermane Başda gezdirmeli emr-i Kur'an'ı
Ma'budum var diyen ibadet eyler Hâlikım var bilen itaat eyler Allah da ol zeman hidayet eyler Bulursun tarik-ı ehl-i imanı
Okunsun Fatiha ehl-i imana Hediyye olunsun ehl-i islâma İkram eden elbet erer ikrama Bahîllerdir vallah Allah düşmanı
MUHAMMED LUTFİ'ye Rahm ede Allah Destigîri ola hem Resûl-Ullah Rûhuna fatiha hasbeten lillah Hediyye eyleyen bulsun ihsani
* Hulâsat-ül Hakâyık Ve Mektûbât-ı İstanbul 1974.
YÂ RABBENA
Biz ümmet-i Muhammede Merhamet kıl ya Rabbena Bahş eyle zat-ı Ahmed'e Merhamet kıl ya Rabbena
Umman-ı rahmet Ahmed'dir Kerem-kanı Muhammed'dir Rahimin şanı rahmetdir Merhamet kıl ya Rabbena
Sensin Kerim sensin Rahim Sensin Kadim sensin Hakim Sensin Alim sensin Halim Merhamet kıl ya Rabbena
Ey Halık-ı her dü-sera Muhammed'dir hayru'l-vera Cemalindir alem-ara Merhamet kıl ya Rabbena
Nur-ı didarın aşıkı Muhammed'dir müşaviki Enbiyaların fâiki Merhamet kıl ya Rabbena
Vücudumuz harelense Her bir a'za yarelense Ruh bedende hârelense Merhamet kıl ya Rabbena
Nam-ı Muhammed bizdedir Envar-ı iman yüzdedir Ezkar-ı tevhid sözdedir Merhamet kıl ya Rabbena
Her paremiz tevhid eder Her a'zamız tasdîk eder Yok şerikin tahkîk eder Merhamet kıl ya Rabbena
Tevhidin tasdiki dilde İman ile İslam elde Nur-ı hidayet gönülde Merhamet kıl ya Rabbena
İsyanımız haddin geçdi İşimiz rahmete düşdi Mürg-i devlet serden uçdı Merhamet kıl ya Rabbena
Ey Kerim ü Perverdigar Keremin günden aşikar Lutfî söyler leyl ü nehar Merhamet kıl ya Rabbena
N'OLUR YA RAB N'OLUR YA RAB
Kerem-kanı Perverdigar Keremin günden aşikar Kullar söyler leyl ü nehâr N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Var mı bir dergah ki gidek Babında iltica idek Sana yalvarmayak n'idek N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Senden özge Rezzak mı var Ya Kerim ü Hallak mı var Haşa gayri bir Hak mı var N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Muhammed hürmeti ya Rab Peygamber kıymeti ya Rab Evliya hürmeti ya Rab N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Adem ü Havva hürmeti İbrahim Halil himmeti Sen kıl bize merhameti N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Evliyau'llaha server Hürmet-i Sıddîk-i ekber Yar-ı gar-ı hak peygamber N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Gökden yağdır yerden bitir Gaib hazinenden yetir Sen görünmezinden yetir N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Nur-ı Cemalin hakkı'çün İzz ü Celalin hakkı'çün Amme nevalin hakkı'çün N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Balalar nan için ağlar Analar ciğerin dağlar Ölüm ister nice sağlar N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Kullar dertli sızlar bu gün Gaffarını gözler bu gün Yerlerdedir yüzler bu gün N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Balaların bağrı yandı Ciğerler kana boyandı Sızıltı arşa dayandı N'olur ya Rab n'olur ya Rab
Lutfi sûzişli naz eyle Değerli bir niyaz eyle Ya Rab kulların şâz eyle N'olur ya Rab n'olur ya Rab
ÇERAĞIN SENİN
Zevk-ı ruha bahşeder ahsen-i etvarın senin Halka merhamet gönülde daim efkarın senin
Nasırın Mevla ola her dü-sera ey nur-i dil Feyz-i Feyyaz'dan ala nur çeşm-i bidarın senin
Gülbün-i dil nem ala ab-ı hidayetden güzel Verd-i vahdetden aça dildeki gülzarın senin
Bu devirde böyle bir uslub ilham-ı lutf-i Hakk Arifane kıl ruşen rahmet-nisar karın senin
Bahr-i tuğyane salan sefinesin kaptanların Urmaya bir seng-sare eldeki darın senin
Kaadir-i Kayyum olan perverdigar destin tuta Her umurunda mu'inin ola Settar'ın senin
Daima mesrur olur Mevla'dan istimdâd eden Dar-ül-eman halk ola herbir zeman garın senin
İlm-i irfandan nasibi olmayan zahmet çeker Külbe-i dilde yana LUTFİYA çerağın senin
BU
Buyurun halka-yı tevhid Gülistan-ı imandır bu İmanları edin tecdid Se'âdetli zemandır bu
Tevhid dilleri şâd eder Zâkiri ber-murad eder Gönülleri abad eder İsm-i pak-i Rahman'dır bu
Tevhid kalbe verir safa Emrâz-ı batına şifa Tevhid eder ehl-i vefa İmanına bürhandır bu
Bâde-i tevhidi için Kayd-ı masivadan geçin Eflâk-i ışka per açın Cazibe-i canandır bu
Can bahş eder zakirlere Nur-i tevhid şakirlere Bak zikirde mahirlere Yüzünde nur ayandır bu
Taht-ı tevhidi kur dilde Fırsat ganimetdir elde Tevhid ile ol her halde Ezkar içre sultandır bu
Tevhid ile Hakk'a dayan Envar-ı tevhide bayan Eltaf-ı Hakk'a ol şayan Zakirlere emandır bu
Ariflere irfan olur Aşıklara ferman olur Muvahhid alişan olur LUTFİ emr-i Kur'an'dır bu
SALDIN
Ey ışk beni sen derd ile gavgalara saldın Aklımı alup son ucu sevdalara saldın
Bir hale bırakdın beni n'olduğumu bilmem Divane edüp şen beni sahralara saldın
Pek bilmez idim hüsnini bu rütbe nigarın Gözden akıtıp sel gibi deryalara saldın
Akıller ile ülfet ederdim edeb ile Anlardan alup ışk ile rüsvalara saldın
Gelmezdi hayalime hem ol zülf-i perişan LUTFİ'yi bu gün fikr ile hulyalara saldın
SEN SAFÂ GELDİN
Gözlerimin nuru gönlüm sürûru Sevdiğim serverim sen safâ geldin
Ruhumun şahbazı başımın tâcı Kamer-veş dilberim sen safâ geldin
Zarf-ı zerafetim dürr-i rahmetim Hidayet şeh-perim sen safâ geldin
Bezm-i mehabbetde bahr-i rahmetde Ey çarh-ı çemberim sen safâ geldin
Belâgat bağında nûr çerağında Se'âdet güherim sen safa geldin
Cam-ı mey elinde hubb-i Hakk dilde LUTFİ'ye güzelim sen safâ geldin
KERBELA MERSİYESİ Bugün mah-ı Muharremdir, muhibb-i hanedan ağlar. Bugün Eyyam-ı matemdir, bu gün ab-ı revan ağlar. Hüseyn-i Kerbela'yı elvan eden gündür. Bugün Arş-ı muazzamda olan âli divan ağlar. Bugün Âl-i abanın gülşeninin gülleri soldu, Düşüp bir ateş-i dilsuz, kamu ehl-i iman ağlar. Bugün Gülzar-ı Muhtar-ı Hüda'ya bir hazan esti, Zemine düştü vaveyla, felekte kehkeşan ağlar. Bugün hunbar olur gözü elbet Haydar-ı Kerrarın Görür Zehra'yı hun efşan, Resul-i âli şan ağlar. Bu gün evlad-ı Haydar, hem dahi ahfad-ı Peygamber Döküldü gül gibi yerler yüzüne, asuman ağlar. Gülistan-ı Muhammedin Gül-i hamraların derdi Yed-i kahr ile ol gaddar, bugün devr-i zaman ağlar. Risalet gül gülistanı, nübüvvet bağu bostanı Hüseyni ol nuristanı gören Pir ü civan ağlar Güruh-i hanedana Lütfiya kurban ola canım İla yevmil kıyame can ile ehl-i iman ağlar.
|
|
|
Ana Sayfa |
Sempozyum Daveti |
Düzenleme Kurulu |
Bilim ve Danışma Kurulu |
Düzenleyen Kuruluşlar |
Alvarlı Efe Kimdir |
Eserleri |
Şiirlerinden Seçmeler |
Hakkında Yapılan Çalışmalar |
İletişim ve Sekreterya |
Ulaşım |
Konaklama Yerleri |
Açılış Programı |
Sempozyum Programı |
DUYURU | CopyRight 2012 Atatürk Üniversitesi |
Panel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder